29 Nisan 2014 Salı

Biz birlikte bu kadar muhteşemken, hala neden ayrı uyuyoruz?

EĞLENCELİ BİR PAZAR..
Pazar günlerinin sadece tatil günü olmasından daha fazlasına ihtiyacım var.
Mesela evli olabiliriz seninle, işte o zaman her şey çok farklı olurdu.
Sabah gözümü açarım, yanımda uyuyor olursun.
Tamamen dönerim sana doğru, sırasıyla göz gezdiririm sonra...
Önce gözlerin, burnun, dudakların ve boynun...
Sonra yine dudaklarına odaklanırım, bi' gülümseme beliriverir yüzümde...
Seni uyandırmamak için usulca kalkarım yataktan, pazar günü kim erken uyanmak ister ki?
Direk mutfağa gidip, güzel bi' omlet hazırlarım hemen, tam senin istediğin gibi.
Birde taze sıkılmış portakal suyu, sevdiğini biliyorum...
Yatakta beni göremediğinde evham yaptığını biliyorum,
Yanıma gelmen uzun sürmez, o yüzden hızlı olmalıyım.
Portakalları sıkmak için makineyi açtığımdan etraftaki sesleri işitemem.
Ve sende bunu fırsat bilir birden arkamda belirip, sarılırsın aniden.
Günaydın öpücüğüyle güne başlamak gibisi var mı?
"Elini yüzünü yıka, hemen gel hayatım her şey hazır." deyip öperim sonra seni.
Ardından seninle güzel bi' kahvaltı.
Elinden yemeği seviyorum, tıpkı senin sevdiğin gibi.
Hem biraz şımarsak ne olur ki.
Bugünü tamamen evde geçireceğimize göre, eğlence yaratmalı biraz.
Fotoğraf makinesini çıkar hadi gizlendiği yerden, seni çekmeyi seviyorum.
Sen kaçarsın bende evin dört bi' tarafını dolaşırım peşinden, her anını yakalamak için.
Bana gülümsemeyi seviyorsun da, fotoğraflarda seni gülerken yakalamak zor.
Seni kızdırmaya çalışırken çekip alıyorsun elimden makinayı.
Bende müzik açıyorum hemen, elimede saç fırçamı alıp yatağın üzerine fırlıyorum.
Sesim çok iyi değil ama, amaçta o değil mi zaten?
Çek bütün şapşal hallerimi, baktıkça güleriz.
Yeterince çektikten sonra atlarım kucağına hemen,
Öpeceğim de; "Hayatım sanki sakalların mı çıkmış biraz, batıyorlar."
Tüm gün seni öpmememe dayanamayacağın için traş olmaya gideceksin, biliyorum.
Tabi bende hemen peşinden, köpüğü sürmeni sinsice bekliyor olacağım.
Ve evet, köpüğü yaydıktan sonra hemen devreye girip bi' parça alırım.
Önce burnuna, kazayla da saçına başına gelebilir garantisi yok.
Amacımı anlayıp, traşı bırakarak benimle ilgilendiğinde emelime ulaşmış olacağım.
"Bunu sen istedin, gel buraya!" deyip, hızla çekersin beni kendine ve öpersin.
Köpükler ağızımın kenarına bulaşınca, önce bi' kızarım, sonra gülmeye başlarız...
"Devam et hadi hayatım, izliyorum seni." der traş olmanı beklerim.
Jileti her kaydırdığında gözlerime bakıp gülümsersin,
Bende her gülümsemene bir öpücük yollarım.
İşini bitirdiktan sonra, tabi ki losyonunu ben süreceğim ve yanan yerleri tek tek öpeceğim.
Kucağına alıp "İstikamet, salon marş marş." diyerek kanepeye otururuz.
"Sevgilim sen güzel bir film seç, bende mısırları patlatayım." deyip mutfağa koşarım hemen.
Film konusunda ne kadar karasız olduğunu bildiğimden acele etmeme gerek yok.
Mısırları patlattım ve birazda cipsle salona geri döndüğümde,
Sen muhtemelen filmlerle cebelleşiyor olacaksın.
"Hayatım karar veremedim, şumu olsun yoksa bumu?"
Kapak resimlerine göre karar verdiğimden "Sağdakini koy hayatım." derim hiç düşünmeden.
Film biraz romantik kokabilir ama eğlenceli.
Göğsüne yatarak izlediğim için arada bir uyuyup uyumadığımı kontrol edersin.
Özel bi' yeteneğim var karanlıkta ağzının yolunu hiç şaşırmam mesela.
Önce sana, sonra kendi ağzıma bi' mısır atıp, izlemeye devam ederim.
Film bitince, hakkında kısa yorumlaşır, yatağımıza gitmek için toplanırız.
Ben etrafı toplarken, sende peşimde dolaşırsın,
"Hadi ama, bırak oda kalsın gel hadi." diyerek.
İşimi bitirdikten sonra çekeleyerek götürürsün beni yatağa.
Filmden çektiğin kopyalarla biraz romantikleşirsin, bende hiç bozmam seni...
Sanki yüzümü unutmamak ister gibi dokunursun her bi' noktasına.
Bende sanki uzun süredir hasretmişim gibi çekerim kokunu içime ve öylece uyuya kalırız...

Şimdi söyle, benle hayat bu kadar eğlenceliyken,
Biz birlikte bu kadar muhteşemken, hala neden ayrı uyuyoruz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder